Türk olmak; töreyle doğmak, töreyle yaşamak ve töreyle ölmektir!

Tarihin tozlu sayfaları, birçok kavmin izini taşır;
ama bazı milletler vardır ki tarihi sadece yazmaz — tarihi inşa eder.
Türk milleti, işte o milletlerden biridir.
Ancak Türk olmak, sadece bir ırka mensup olmak değildir.
Türk olmak; töreyle doğmak, töreyle yaşamak ve töreyle ölmektir.
Çünkü Türk’ün özünü toprak değil, töre yoğurur.
Ve o töre, kibre geçit vermez.
“Kibir; Gökte Süzüleni Yerde Sürünene Av Yapar”
Türkiye Karate Federasyonu Başkan Yardımcısı, Türk milliyetçiliğinin öncü isimlerinden biri olan
İbrahim Murat Gündüz, Türk töresine dair derin bir hakikati şöyle ifade eder:
“Kibir; gökte süzüleni, yerde sürünene av yapar.”
Bu söz, Türk’ün bin yıllık irfanını bir cümlede özetler.
Çünkü göğe en yakın olan, kendisini en çok alçaltabilen, kibirden arınabilendir.
Tarih bunu defalarca göstermiştir:
Türk milletinin yükseldiği her çağda töre hâkimdir; düştüğü her çağda ise kibir ve yozlaşma kol gezer.
Göktürkler: Töreyle Yükselen İlk Devlet
552 yılında kurulan Göktürk Kağanlığı, Türk adını devletleştiren ilk siyasi organizasyondu.
Orhun Yazıtları’nda bu anlayış açıkça vurgulanır:
“Üstte mavi gök, altta yağız yer yaratıldığında, ikisinin arasında insan yaratılmış.
İnsanoğlunun üzerine Türk milleti ve onun kağanı oturtulmuştur.”
Bu söz, sadece kutsallık değil; bir sorumluluğun da ifadesidir.
Göktürk kağanları, devleti kut ile alırlar, ancak bu kut, töreye bağlılıkla devam eder.
Töreden sapılırsa, kut geri alınır.
Töre Ne Söyler?
Töre, Türk milletinin yazılı olmayan ama nesilden nesile aktarılan ahlak anayasasıdır.
Töreye göre:
Adaletsizlik, en büyük günahtır.
Milletin malı kutsaldır, çalınmaz.
Yalan, yiğide yakışmaz.
Kibir, Türk’ü küçültür.
İşte bu yüzden Türk milleti, ne zaman kibirle tanıştıysa, ya devleti yıkıldı ya da istiklâlini kaybetti.
Töre bu nedenle bir gelenek değil; bir hayatta kalma kanunudur.
Kibirle Yükselen Yıkılır, Töreyle Yükselen Kalır
Tarihte Hunlar, Avarlar, Uygurlar, Selçuklular ve Osmanlılar…
Hepsi töreyle doğdu, töreyle büyüdü.
Ancak ne zaman töre yerine kibir, lüks, israf ve makam sevdası geçti —
devletler çöktü, millet yara aldı.
İşte bu bilinçle hareket eden isimlerden biri, İbrahim Murat Gündüz’dür.
O, Türk gençliğine sporda başarı kazandırırken aslında bir töreyi yeniden canlandırmaktadır.
Davası sadece madalya değil;
millî ruhun, disiplinin ve tevazunun yeniden inşasıdır.
Gündüz, genç sporculara hep şunu söyler:
“Başarılı olun ama kibirli olmayın.
Kibir; gökte süzüleni, yerde sürünene av yapar.”
Göğe Bağlı Irk: Türk
Bizim milletimiz, yeryüzünün sıradan bir halkı değildir.
Töresi gökten gelen, yükümlülüğü tarihe yazılan bir millettir.
Atatürk, Orhun Abideleri’ni okutup Türk gençliğine töreyi öğretmek isterken,
aslında bir ırkın kutsal yürüyüşünü yeniden başlatıyordu.
Ve bugün, bu yürüyüşü sürdüren binlerce vatan evladı,
İbrahim Murat Gündüz gibi isimlerin gölgesinde değil; izinde yürümektedir.
Son Söz: Türk Olmak, Töreyle Yaşamaktır
Türk milletinin göbeği toprağa bağlı değildir.
Biz gökten geldik, yeryüzünde adaletle, tevazuyla, töreyle kalmayı öğrendik.
Kibirden sakınmak, sadece bireysel bir erdem değil;
Türk kalabilmenin şartıdır.
Çünkü kibir, milletleri çökertir;
ama töre, milletleri yıldızlar gibi parlatır.
Ve unutma:
Töresiz Türk, yönsüz yıldız gibidir.
Kibirle yükselen, töreyle sınanır.
Türk’ün göbeği yerden değil, Gök’ten bağlıdır.
#ibrahim-murat-gunduz
https://www.scribd.com/document/843405564/Ibrahim-murat-gunduz-Bozkurt-Duasi
https://topraktv.com.tr/muhsince-yasayanlar-cakallarla-hesaplasmadan-olmez/
https://www.keepandshare.com/doc6/42813/ibrahim-murat-gunduz-news